25 Mart 2011 Cuma

En Etkin Sanal Çözümler




B2C ve B2B hazır elektronik ticaret altyapıları ve sanal mağazalar açmayı sağlayan yazılımlar üreten Projeshop, etohum’un desteklediği önemli projelerden biri… Projeshop’un 2002’de bir okul projesi olarak başladığını söyleyen Yüksel Eminoğlu, “Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisiyken şirketin diğer kurucu ortağı Cumhur Türel Zümrüt ile ilk e-ticaret sitemizi geliştirdik. Şu anda yazılımın 5’inci versiyonunu geliştirdik ve pazarlıyoruz. En önemli misyonumuz gelişen e-ticaret dünyasında KOBİ’lerin ve büyük ölçekli firmaların en çok tercih ettiği en profesyonel alt yapı sağlayıcı olmak. Müşterilerin maksimum kâr elde etmesi, maliyetlerinin düşürülmesi, internette yapılan iş hacminin artırılması, reklam-pazarlama maliyetlerinin düşürülmesi, müşterilerin bilinçlendirilmesi ve en az insan kaynağı ile en doğru hizmetin verilmesi hedefleniyor” diyor. Eminoğlu, 2011’e yönelik hedeflerini ise şöyle özetliyor: “Yazılımımız şu an Türkiye’de bulunan en iyi kampanya modüllerinden birine sahip olsa da müşterilerimize en iyi çözümü vermek istiyoruz. 2011’deki en önemli hedefimiz ise mobil dünya ile bağlantılı… Müşterilerimizin sitelerinin sadece mobil versiyonlarının yanı sıra fark yaratan yazılımlarla sipariş sayısını artırmaya ve etkin kampanyalar yaratmaya odaklanacağız. Rakiplerimiz tek tip sitelerin sadece renk ve butonlarını değiştirirken, bizim yazılımımız son 1.5 senedir şablon mantığı ile çalışıyor. Müşterilerimiz için onların hayalindeki tasarımları başka hiçbir siteye benzemeyecek şekilde oluşturuyoruz. Bu da büyük ölçekli firmaların bizi tercih etmesini sağlıyor. Muhasebe sistemleriyle yaptığımız entegrasyonlar da fark edilmemizi sağlıyor

20 Mart 2011 Pazar

Popüler Haberler Etiketleniyor


SmartNews, 2011’de Etohum'un destekleyeceği 15 projeden biri... "Endüstri mühendisi Erdem Özkan tarafından hayata geçirilen SmartNews, kullanıcıların sosyal medyada popüler olan ve olacak haberlere ulaşmasını sağlamak için geliştirdiği bir sistem. SmartNews’in temelinde insanların sosyal medyada paylaşım davranışlarını matematiksel olarak modelleyen ve bir haberin ne kadar popüler olacağını istatistiksel olarak tahmin eden bir algoritma yatıyor. Sosyal medyanın hayatımızdaki rolünün giderek arttığına dikkat çeken Özkan, “Bugün her türlü içeriği Twitter ve Facebook’ta paylaşıyoruz. 2010’daki içerik paylaşımının yüzde 60’tan fazlası sosyal medya üzerinde gerçekleşmiş. Türkiye’de henüz yeni yeni yaygınlaşmakla birlikte; yurt dışında sosyal medya üzerinden haber paylaşımı oldukça popüler bir olgu. İnsanlar önemli buldukları haberleri Twitter ve Facebook’ta paylaşarak arkadaşları veya takipçilerinin de haberdar olmasını sağlıyor. İnternet yazılımları, paylaşılan içerikleri tarıyor ve o anda popüler olan trendleri belirliyor. SmartNews da kullanıcıları popüler olan haberlere yönlendirecek bir sistem. Mevcut durumda geliştirilen çözümler; kullanıcıların en çok paylaştıkları haberleri “popüler haberler” olarak listeliyor. SmartNews’ in yaptığı ise bu haberleri daha popüler olmadan popüler olacak diye etiketlemek… SmartNews’in teknoloji haberlerine yönelik örnek uygulaması için web2n.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Geliştirilen teknolojinin kurumsal ve son kullanıcılara hitap eden farklı uygulamaları da olacak” diyor.

16 Mart 2011 Çarşamba

İhtiyacını tanımla&En iyi teklifi seç


Başarılı girişimcileri yatırımcılarla buluşturarak sürdürülebilir büyümeye yön veren Etohum bünyesinde  2011’de internette yatırım yapılabilecek 15 başarılı girişimden biri de ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu Ayşe Biçer tarafından 2010’da kurulan gereko.com... Site, hizmet ihtiyacı olan kişilerle yerel hizmet sağlayıcıları güvenle bir araya getiren bir internet platformu olarak öne çıkıyor. Evinizi taşımak için taşıma şirketi, düğününüz için organizasyon şirketi gibi kurumlara ulaşmayı kolaylaştıran gereko.com, organizasyondan ev taşımaya, dekorasyondan web tasarımına, matbaadan tercüme hizmetlerine kadar 40’ın üzerinde kategoride faaliyet gösteriyor. Biçer, gereko.com’u ihtiyaç sahiplerine, ihtiyaçlarını kaydedebilecekleri, çok sayıda hizmet veren firmayı ya da serbest çalışanı aynı çatı altında bulabilecekleri, teklif alarak birçok alternatif arasından seçim yapabilecekleri bir platform sunmak olarak konumlandırıyor. Türkiye’de hizmet arayanların ilk adresi olma vizyonu doğrultusunda projeler geliştirildiğini belirten Biçer, “2011 sonunda 20 bin hizmet veren firma ve serbest çalışana ulaşmayı, 10 binin üzerinde de ihtiyaca yanıt vermeyi hedefliyoruz. Site hizmet sağlayıcılar için kendilerini tanıtabilecekleri, düzenli olarak yeni işler bulabilecekleri, aldıkları işlerle referans oluşturabilecekleri farklı bir hizmet noktası olarak öne çıkıyor. Uzun vadede sistemde 100 binin üzerinde hizmet sağlayıcının bulunacak ve her gün binin üzerinde ihtiyaç tanımlanacak. gereko.com, gündelik ihtiyaçlarının karşılanması için araştırma yapmaya kısıtlı zamanı olan veya uygun fiyat-hizmet kalitesi dengesi yakalamak isteyen kişi ve firmalara hitap ediyor. Sistemin diğer parçası olan hizmet sağlayıcılar için ise KOBİ’ler ve serbest çalışanlar hedefleniyor” diyor.

14 Mart 2011 Pazartesi

Risk-Fırsat Analizi Dönemi

Global Şirketlerde Görev Yapan Üst Düzey Yöneticilere Göre İş Dünyasında Başarıya Giden Yol, Karmaşık İş Sorunlarını En Etkin Biçimde Yönetebilmekten Geçiyor



KPMG’nin, 2010 Eylül-Ekim ayları arasında ABD, Brezilya, Kanada, Meksika, İngiltere, Danimarka, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Hollanda, İspanya, İsviçre, Rusya, Güney Afrika, Çin, Hindistan, Güney Kore ve Avustralya’da yüzde 40’ının yıllık geliri 1 milyar Dolar veya daha fazla olan büyük ölçekli şirketlerde görev yapan bin 400 CEO; CFO ve finans direktörü ile gerçekleştirdiği, ‘Karmaşık İş Sorunlarına Yaklaşım: Global iş dünyası zorlukları ve fırsatları nasıl karşılıyor?” anketinin sonuçları oldukça çarpıcı... Rapora göre üst düzey yöneticilerin yüzde 70’i, iş sorunlarının giderek daha da komplike bir hal almasının ardındaki sebepleri; yasal düzenlemeler, bilgi yönetimi, hükümetlerin gözetim yaklaşımları, değişen operasyon modelleri, inovasyon hızı, vergi politikaları ve benzeri faktörler olarak sıralıyor. KPMG’nin bu detaylı çalışması her on yöneticiden yedisinin komplike, sürekli ve ani değişimlerin yaşandığı günümüz koşullarının  işleri adına yeni fırsatlar yaratacağına, bu bağlamda rekabet avantajı getireceğine, daha iyi stratejiler üretmelerini sağlayacağına, yeni pazarlara açılmalarına ve verimliliklerini artırmalarına katkıda bulunacağına inandıklarını gösteriyor. Çalışmaya katılan yöneticilerin yüzde doksanı şirketlerinin başarısının, özellikle hukuki konulara ve bilgi yönetimine dayanmakla birlikte, karşı karşıya kaldıkları çok boyutlu iş sorunlarını yönetebilme becerilerine bağlı olduğunu belirtirken, yarısından daha az bir kısmı aldıkları aksiyonların istedikleri sonuçları elde etmede yeterli ve etkili olduğuna inanıyor. Raporda öne çıkan diğer ilgi çekici sonuçlar ise şöyle... KPMG’nin çalışmasına katılanların dörtte üçü şirketlerinde karşılaştıkları komplike durumların   geçtiğimiz 2 yıl içerisinde arttığını belirtirken, çoğunluk bu durumun önümüzdeki 2 yılda daha da zor bir hal alacağını düşünüyor. Komplikasyon durağan değildir; katılımcıların yarısı komplikasyona neden olan faktörlerin önümüzdeki iki yıl içerisinde yön değiştireceğini söylerken, büyük bir çoğunluğu bu sorunları çözebilmek için farklı veya ilave önlemler almaları gerekeceğini belirtiyor. Komplikasyonun ifade ettiği en büyük zorluk artan risk; beraberinde getirdiği artan maliyetler ve yeni becerilere duyulan gereksinim. İş süreçlerindeki karmaşıklığa karşı en etkin çözümler, bilgi yönetiminin güçlendirilmesi, organizasyonun yeniden yapılandırılması, yatırımların yeni  ülkelere ve coğrafyalara kaydırılması ve birleşme-satınalmaların değerlendirilmesi olarak ön plana çıkıyor. Ancak yine de katılımcıların yüzde ellisinden daha az bir kısmı  bu aksiyonların istenilen düzeyde etkili olduğu görüşünü taşıyor. araştırmaya katılan 1400 profesyonelin dörtte üçü regülasyonları  küresel iş dünyasında yaşanan komplike durumların temel nedeni olarak görüyor.Katılımcıların yüzde 60’ı hükumetlerin gözetim politikalarının, ikinci önemli etken olduğu görüşünde. Ankete katılanların yüzde 90’ı regülasyon boyutundaki global uyuşmazlıkların da payının hatırı sayılır düzeyde olduğunu belirtirken, regülasyon ortamının global düzeyde daha az komplike bir hale gelmesi için hükumetlerin işbirliği yapmaları gerektiğini vurguluyor. Raporda, dikkat çeken bir diğer konu ise teknolojinin komplike iş sorunlarının sebebi ve aynı zamanda da çözümü olması niteliği ile kritik bir konu olması. 22 ülkeden 1400 üst düzey yönetici, inovasyon hızının özellikle gelişmekte olan ülkelerde gittikçe daha da komplike hale gelen iş sorunlarının sebebi olduğu görüşünde birleşiyor. Önümüzdeki iki yıla baktıklarında ise, bu konunun işleri açısından çok daha ciddi ölçüde etkilerinin görüleceği beklentisinde olduklarını ifade ediyorlar.






10 Mart 2011 Perşembe

Lezzet müdavimlerine özel hizmet


Başarılı girişimcileri yatırımcılarla buluşturarak sürdürülebilir büyümeye yön veren Etohum,  2011’de internette yatırım yapılabilecek 15 girişimi seçti. 15 proje arasında Medra, Gamester, Betikus, Oyuncakdenizi, Gezara, Sinavo, we-decide.net, sepeteindir.com, pembepanjur.com, keyground, Gereko, Projeshop, Smartnews, memlekettengelsin.com ve uzmankirala.com gibi  girişimler bulunuyor. Veysel Karakaya, Ali Can Akkaş ve M. Emre Gül tarafından hayata geçirilen memlekettengelsin.com, en başarılı internet girişimi projelerinden biri… Proje çerçevesinde Türkiye’nin yerel lezzetleri ve yöresel ürünleri internet üzerinden satılıyor. Kasım 2009’da aktif satış yapabilecek bir donanıma ulaşan site, ‘Türkiye’nin En Lezzetli Alışveriş Sitesi’ sloganıyla vizyonunu net bir biçimde ortaya koyuyor. memlekettengelsin.com müdavimlerini büyük şehirlerde bulamadıkları İzmir boyozu, Kayseri katmeri, Erzincan tulum peyniri, Tokat sucuğu gibi yöresel, lezzetli ve kaliteli ürünlerle buluşturmak hedefleniyor. Ürünlerin tazeliğini korumak için uzun süre stok tutulmuyor.  Bu durum haliyle ciddi bir lojistik maliyeti yaratıyor.  Tedarik zincirinin geliştirilmesine, lojistiğe, güvenliğe, paketleme detaylarına ve sunumda şıklığa büyük önem veriliyor. Her ay en az iki tedarikçiyle çalışılıyor. Uzun vadede Türkiye’nin 81 ilinden ürün tedarik etmek hedefleniyor.

8 Mart 2011 Salı

Hedef 7 Yılda 40 Restoran


DOTS Gıda CEO’su David Mehmet Ergisi, Meksika tatlarının Güney Batı Amerika kültürüyle yorumlandığı Moe’s markasının ilk halkasını Mart ayında İstanbul Sapphire’de açtı

Focus Brands çatısı altında ABD’de 34 eyalette ve Kanada’da 500’ün üzerinde lokasyonda hizmet veren fast food markası Moe’s, fast casual yani hızlı ve rahat yemek kavramının önemli temsilcilerinden biri... 2009’da Türkiye’de faaliyet göstermek üzere ABD merkezli Moe’s Southwest Grill’in Türkiye master franchise haklarını Focus Brands’ten satın alarak DOTS Gıda firmasını kurduklarını söyleyen DOTS Gıda CEO’su David Mehmet Ergisi, beş yıl içinde her yıl 100 restoranla büyümeyi hedefleyen Moe’s restoran zincirinin ABD’nin en hızlı büyüyen markalarından biri olduğunu vurguluyor. Moe’s restoranlarında burrito, taco, quesadilla, nacho, salata ve fajita çeşitleri sunuluyor. Seç-al sistemiyle çalışan restoranlarda müşteriler ızgara et, tavuk ve tofunun da dâhil olduğu 25 taze üründen dilediğini seçerek yemeğini kendi oluşturabiliyor. Moe’s markası restoranlarında hiç bir zaman derin dondurucu, mikrodalga fırın, hayvansal yağlar veya MSG (monosodium glutamate-lezzet artırıcı katkı maddesi) kullanmamasıyla tanınıyor.


Moe’s ürünlerinden Taco Amerika’da kıymalı ve etli seçenekleriyle özellikle gençler arasında büyük rağbet görüyor. Burrito ve Fajita ise Güney Batı Amerika mutfağı severlerin vazgeçilmesi... Ergisi, Moe’s restoranlarının ilk halkasını Mart ayında İstanbul Sapphire’de açtıklarını belirtiyor. İlk aşamada 1 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdiklerini ifade eden Ergisi, “DOTS olarak Türkiye’de yatırım imkânlarını araştırdığımız sırada gıda sektöründeki hızlı gelişmeleri ve sektörün sürekli büyüme kaydettiğini ancak Tex-Mex yani Güney Batı Amerika mutfağı alanında piyasada çok da fazla faaliyet olmadığını gözlemledik. Bu sebeple Amerika’da o alanda popüler olan markaları inceleyerek bu markaları Türkiye pazarına sunmak için araştırmalara başladık. Moe’s markası Amerika’da büyüme hızı ve popülerliği ile yatırım açısından en cazip marka olarak ön plana çıktı. Ana yatırım kalemimizi tabii ki Moe’s gibi büyük ve popüler bir markanın master franchise haklarını satın almak oluşturdu. Buna ek olarak, yeni bir markayı oluşturmak gerçekten zorlu bir süreç. Her konuda özenli olmak durumundasınız; dekorasyon, ürünler, çalışanlar... Yeni restoranlarla bu yatırımımız katlanarak artacak ancak yatırımımızın kısa süreçte geri dönüşü olacağına inanıyoruz. İlk 5 yılda 20 milyon TL’lik bir ciro hedefimiz var… Sapphire Maslak’taki ilk restoranımızın ardından ikinci restoranı da Marmara Forum’da açacağız” diyor. 5 yıl içinde 21 lokasyonda restoran açmayı planladıklarını ifade eden Ergisi, gelecek projeksiyonları hakkında şu yorumda bulundu: “Focus Brands ile yaptığımız araştırma çerçevesinde 7 yılın sonunda ise 40 restorana ulaşmayı hedefliyoruz. Öncelikle AVM’leri değerlendiriyoruz ancak Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Beyoğlu gibi popüler lokasyonlar da takibimizde bulunuyor. Moe’s’un her restoranında belli standartları korumak ve hizmet kalitesinden asla ödün vermemek büyük önem taşıyor. Rekabet politikamızı ve pazarlama stratejilerimizi de bu şekilde yönlendiriyoruz. Öncelikli stratejimiz ise ziyaretçilerimize kaliteli, sıcak ve hızlı hizmet sunmak... 18-60 yaş arası metropol yaşamında hızlı ama sağlıklı beslenmeyi tercih eden bir kitleyi hedefliyoruz.”

4 Mart 2011 Cuma

Dinamik ve Ayrıcalıklı Ofisler

Yeni sezonda dekorasyon ve ofis tasarımları değişik renkler, bölünmüş alanlar, kapalı dolaplar ve aydınlatma sistemleriyle çok daha modern, ayrıcalıklı ve seçkin bir duruş sergileyecek


DesignLABİstanbul’un kurucusu mimar Ejder Çetiner, yeni sezona damgasını vuracak dekorasyon ve ofis tasarımı trendlerini analiz etti. Yeni sezonda dekorasyon trendleri ve bu trendlere paralel olarak kullanılan renkler, dinamizmi de beraberinde getiriyor. Artık ofisler sadece masa ve dolaplardan ibaret değil… Çalışma alanlarına çarpıcı tasarımlar ve sanat eserleri de eşlik ediyor. Doğanın en keyifli tonlarından fuşya ve sümbül tonları moda dünyasından sonra dekorasyon dünyasını da fethediyor. Bu iki tatlı ton, acı kahve ve antrasit renkleriyle beraber kullanılarak, mekanlara hem canlılık hem de ağırbaşlı bir duruş kazandıryor. Çetiner’e göre bu sezon hayatımıza giren ve sezonun baş kahramanı olmaya hazırlanan bir diğer renkse ‘sarı’... Sarı, yeni sezon dekorasyonunda kendini kirli ve de eski tonlarıyla gösteriyor. Pastel ve kırık tonlarıyla mavi, sezonun ana koyu renkleriyle uyumlu bir kombinasyon sergiliyor. Sezonun başrol oyuncuları fuşya, sümbül, sarı ve mavi, doğal ahşabın vazgeçilmez dokularıyla harmanlanarak, dekorasyon dünyasında sıcak ve samimi atmosferler yaratıyor. Her geçen sene kabuk değiştirerek, tasarımlarıyla göz dolduran ofisler, bu sezon kendilerini daha çok belli ediyor. Artık ofisler, sadece masa ve dolaplardan ibaret değil. Ofis dekorasyonlarında öne çıkacak sanatsal objeler, mekanlara farklı bir özgünlük kazandıracak. Ofis tasarımlarındaki yeni bakış açılarıyla bu alanda yeni heyecanlar yaşanıyor. Yıllardır ofis tasarımlarında uzak durulan kırmızı ve mavi tonları, yeni sezonda kimi zaman koltuk döşemesinde, kimi zaman da ufak seperatörlerde kendini gösteriyor. Bu sezon ofislerde yeni tanıştığımız renk ise ‘kirli neon sarı’. Kivi yeşili ve beyazlarla kullanılan kirli neon sarı, alanlara canlılık kazandırıyor. Ahşabın kiraz tonları da bu sezon itibari ile ofis tasarımlarında kendini yeniden belli ediyor. Natürel meşe ve kayın türü modeller, 2011’in vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Son demlerini yaşayan ‘matrix’ tipi odacıklarla bölünen ofisler, artık tamamen açık ve kesintisiz alanlara dönüşüyor. İlerleyen senelerde, toplantı odası ve tuvaletlerin dışında artık ofislerde bölünmüş alana rastlanmayacağını ifade eden Çetiner, zemin ve duvar yüzeylerinde ise yine beton renkleri ve beyazın hakimiyetini korumaya devam edeceğini sözlerine ekledi. Ofisler daha büyük alanlara taşınıyor. Tekli masalar yerine olabildiğince uzun iş istasyonlarının kullanımı artıyor. Kapalı dolaplar yerine açık kütüphaneler geliyor. Aydınlatmalarda da bakış açısı değişiyor; tavana yayılmış kuvvetli beyaz aydınlatmalar yerine huzur veren ve dinlendiren gün ışığı aydınlatmalar ön plana çıkıyor. İş istasyonlarının lokal aydınlatmasına ek olarak, bu sezon duvar köşelerinde de aydınlatmalara yer verilerek ayrıcalıklı bir ambiyans yaratılıyor. http://www.designlabistanbul/